4 Şubat 2017 Cumartesi

Malatya Höyükleri



Binlerce yıllık tarihi eserleri ve eşsiz doğal güzellikleri sunan turizm kenti...Türkiye'nin dört bir yanına açılan yolları, tarihi ve kültürel değerleriyle Malatya Doğu Anadolu'nun turizmde söz sahibi illerinden birisi olmak istiyor. Pütürge İlçesi Tepehan beldesi üzerinden ulaşılan Nemrut ile Eskimalatya ve Aslantepe ve Arkeoloji Müzesi'nde bulunan eserler kültür turizminin, zenginlikleri olarak dikkat çekerken; Sultansuyu, Karakaya Barajı ve Levent Vadisi doğa turizmi kapsamında Malatya'nın keşfedilmeyi bekleyen değerleridir 
Malatya'nın, Anadolu ile Mezopotamya arasında geçit veren yol güzergâhında olması, tarihin ilk çağlarından bu yana çeşitli medeniyetlerin, il ve çevresinde yaşamasına sebep olmuştur. Hitit, Asur, Med, Pers, Roma, Arap ve Bizans uygarlıkları Malatya'dan gelip geçmiş, son olarak Türkler bu bereketli topraklar üzerinde yerleşip, hüküm sürmeye başlamıştır. 
TARİHİ ESERLER 


Roma Sur Kalıntıları : Roma dönemi Doğanşehir Surlarını meydana getiren Kale, günümüze bir kaç yerde ayakta kalan kalıntılarıyla gelmiştir. Kesin tarihi ve yaptıran belli değildir. Eski bir resim veya gravüre rastlanmamıştır. 
Levent Vadisi-Bağköy Kaya Kabartmaları :Akçadağ İlçesi Levent bucağının bulunduğu tabii ve gösterişli vadinin bir bölümünde yer alan, kaya mağaraları ve kaya kabartması Roma dönemini fazlaca yansıtır. Ancak, Geçhitit olarak da yorumlanabilmektedir 
Roma Mezarı : Yenice Kasabası merkezinde yer alan Maşattepe Mevkiinde bulunan tümülüste yapılan kurtarma kazısı sırasında gün ışığına çıkarılan mezar anıt Tahminen M.Ö. 1. yüzyıla tarihlenmektedir. Aynı bölgede açılmış üç adet tümülüs daha bulunmaktadır. 
Zengibar Kalesi : Yörede senkbar ismi ile de anılan kalıntı, tahminen Osmanlı dönemi eseridir. Darende ilçesi kuzey yamaçlarında yer alan kalenin giriş kapısı kalmıştır. Kesme taştan inşa edilmiştir. 

Eski Arapgir Kalesi : Eski Arapgir de sarp bir kayalıkta inşa edilen kale, 14. yüzyıl beylikler dönemine aittir ve yalnızca duvar izleri kalmıştır. Çok harap durumdadır. 
Kavlak Köprüsü : Darende İlçesinde bululan ve halen kullanılan taş köprüdür. Herhangi bir kitabe ve yazıt yoktur. Ancak son Osmanlı dönemi eseridir. 
Taş Köprü : Darende İlçesinde, Tohma Çayı üzerinde ve doğal vadinin hemen bitiminde köprügözü olarak bilinen taş köprü . 
Nadir Köprüsü : Darende İlçesinde bulunan Son Osmanlı Dönemi bir köprü Tohma çayı üzerindedir 
Büyük Kozluk Köprüsü : Kozluk çayı üzerinde bulanan köprünün kitabesi var, tarihi yoktur. Ancak beylikler dönemi eseri olduğu tahmin edilmektedir 

Eski Arapgir Kale Köprüsü : Kozluk Köprüsüne 100 metre güneyindedir. Kesme taştan inşa edilen köprünün kitabesi yok, ancak beylikler dönemi eseri oluduğu tahmin ediliyor. 
Kale Surları : Battalgazi (eski Malatya) ilçesinde, Roma devri kalesinin yapımına M.S. 79 yılında başlanmış uzun yıllar devam eden inşadan sonra getirilerek 530-40 yıllarında tamamlanmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde onarım görmüştür. Esasta 95 burcu ve 11 kapısı bulunan kale bugün harap durumdadır 
Aslantepe Höyük : Malatya merkezine 4 km. mesafede Orduzu (Bahçebaşı) mevkiindedir. Neolitik zamandan (M.Ö. 8 bin), Roma dönemine kadar, bütün kültürleri, tahminen 27 kültür katı ile barındırır.Höyük'ten çıkarılan eserlerin tümü Malatya Müzesi'ndedir.Örenyeri olarak ziyaret açıktır. 
Malatya'da bulunan diğer höyükler 
Merkez İlçe : Samanköy Höyük, Furuncu Höyük, Maltepe Höyük. 
Yazıhan İlçesi : Fethiye Höyük, Kuruçay Höyük. 
Yeşilyurt İlçesi : Kaletepe Höyük. 
Arguvan İlçesi : İsa Höyük, Morhamam Höyüğü, Kara Höyük. 
Kuluncak İlçesi : Eşref Höyük. 
Hekimhan İlçesi : Güzelyurt Höyük 
Akçadağ İlçesi : Arga Tepesi, İkinciler Höyük, Ören Höyük 
Darende İlçesi : Merkez Tümülüs 
CAMİİLER 

Çarşı Camii : Kitabesi olmayan Camii, tahminen 17. yüzyıl mimarisi bir kiliseye aittir. Sonradan camiye çevrilmiş olup, halen açıktır 
Yusuf Ziya Paşa Camii : Hicrî 1207, Miladî 1792 yılında inşa edildiği giriş kapısı üzerindeki kitabede yer almaktadır. Sadi Paşa tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı camiinin duvarları taş, üzeri ahşap çatılıdır. Minaresi sonradan örülmüştür. Son cemaat yeri bitişiğinde iki türbe vardır, halen ibadete açıktır. 
Abdülrezzak Camii : Fethiye Köyü'nde yer alan camii, Osmanlı dönemi (Kanuni Devri) Mimari örneklerindendir. Yörede Uzun Hasan Camii olarak bilinir 
Köprülü Mehmet Paşa Camii : Hekimhan îlçe Merkezinde yer alan cami tek minareli ve kesme taştan inşa edilmiştir. 1660 tarihinde yaptırılmış ve 1815 tarihinde esaslı tamir görmüştür. Caminin ilk kitabesinde Fazıl Ahmet Paşa'nın yaptırdığı yazılıdır 
Ulu Camii Minaresi : Eski Darende mevkiinde yer alan Ulu caminin esas mekanı yoktur ve sadece minaresi ayaktadır. Kitabe olmamasına rağmen, yapım tarzı ve işçilikte, caminin beylikler dönemi 14. yüzyıl eseri olduğu tahmin edilmektedir. 
Danabey Minaresi : Eski Darende mevkiinde, kesme taştan inşa edilen ve şerefe korkulukları ve küllahı yıkılmış olan minare, kayıtlara göre H. 1156 M. 1727 yılında Osmanlı Paşalarından Hacı Hüseyin Paşa tarafından yapılmıştır 
Ulu Camii : Eski Arapgir'de kayalık bir alanda yar alan camide kitabe olmadığından tahminen 14. yüzyıl İlhanlı eseri olduğu tahmin edilmektedir. 
Cafer Paşa Camii : Eski Arapgir'in, Osman Paşa mahallesinde yar alır. Kitabesine göre H. 1105 M. 1683 tarihinde Cafer Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. Ancak yapı 14. yüzyılda Şeyh Masan tarafından yaptırılmış, İlhanlı Beyliği eseridir 
Ulu Camii : Battalgazi ilçesindedir, 1224 yılında Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubat tarafından yaptırılan cami, Anadolu'da, İran Selçukluları mimarisi geleneğini sürdürün mihrap önü kubbeli, avlu ve eyvanlı tek eserdir. İçinde yer alan çini ve mozaikler devrin en güzel örneğidir. Mimari Yakup Bin Ebubekir'dir 
KİLİSELER 

Venk Kilisesi : Malatya Merkez Çamurlu Köyü'nde bulunan dikdörtgen planlı kilise, taş yapısı ve plan tipi ile bazilikaları andırır. Ancak, son Osmanlı dönemi eseri olan yapı, halen terk edilmiş durumda ve haraptır. 
Taşhoron Kilisesi : 18. Yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen kilisenin kitabesi siliktir. Dikdörtgen planlı, tek kubbeli yapının taşıyıcı unsurları kesme taştır. 1970'li yıllarda yıkılmıştır. Doğu yönünde apsis ve her iki yanında merdivenle çıkılan papaz odaları yer alır. Halen terk edilmiş durumda ve haraptır. 
Hekimhan Kilise : Hekimhan ilçesi merkezinde eski hapishane olarak kullanılan bina, yıkık durumdadır. Son Osmanlı veya Bizans (olabilir) dönemi dikdörtgen planlı, basit basilika tipindedir. 
MAĞARALAR 


Buzluk : Ansır Köyü sınırları içerisinde bulunan yerleşim birimi mağaralarıdır. Ayrıca, yörede mezarlık alanları mevcuttur. Mağaralar, bugün çok bozulmuştur. Tahminen paleolitik yerleşime de sahne olmuştur 
İnderesi Mağaraları: Askerî saha içerisinde bulunan mağaralar tahminen paleolitik devire hitap eder. Ancak tabii ve fiziksel nedenlerle bozulma fazladır. Tahribatın fazlalığı tarihi izleri yok etmiştir. 
HANLAR 

Taşhan : Üzerinde yer alan ve üç dilde yazılı kitabesine göre 1218 Miladi 615 hicri yılları yazılıdır. Buna göre Selçuklu Döneminde Ebu Salim Bin Ebul Hasan tarafından yapılmış ve 1. Izettin Keykavuş yaptırmıştır. Osmanlı döneminde yoğun tamir görmüş olan han, dikdörtgen planlı ve avlulu, eyvanlı yapı grubundadır. 
DOĞAL GÜZELLİKLER 

Doğal Akvaryum : Darende İlçe merkezi, Somuncu Baba mevkiinde tohma çayı vadisi içerisinde yer alan kayalar içerisinde balıklı gölün kaynağı durumundadır. Balıklar buralara yumurtalarını bırakarak çoğalmaktadır. 
Somuncu Baba Boğazı : Darende İlçesinde yer alan balıklı göl ve Somuncu Baba Camii ile başlayıp taş köprüye varan dik kayalardan meydana gelen, Tohma çayının ortadan aktığı tabii boğazdır. 
Tohma Çayı Doğal Vadisi : Darende ilçesinde, Somun Baba Camii, doğal akvaryum, balıklı gölü içine alarak taş köprüye kadar uzanan ve dik kayalık yamaçlardan oluşan vadinin, taş köprüye yakın bölgesinde doğal bir hamam (sıcak su) yer alır. Yörede burası Gehver veya Gâvur hamamı olarak bilinir. 
Aşudu (Günpınar) Şelalesi : Darende İlçesi, Günpmar Köyü sınırları içerisinde, Tohma çayı yatağında yer alan, tahminen 45-50 metre yüksekliğinde kayaların arasında suyun sert akışı şelaleye güzellik katar. 
SAĞLIK TURİZMİ 


İspendere İçmesi : Malatya Elazığ yolu üzerinde Malatya'nın 28 km. doğusunda İspendere köyündedir. içme, ağaçlar arasında açık bir alanda olup, üç kaynaktan çıkan su hem içme, hem de banyo yapma amaçlı kullanılmaktadır. Suyu; sindirim sistemi, idrar yolları ve karaciğer hastalıklarına iyi gelmektedir, il Özel idaresince yaptırılan bir motel ve gazinosu mevcuttur. 
Balaban İçmesi : Darende ilçesi, Balaban bucağına 1 km. uzaklıktadır. Mide, böbrek rahatsızlıkları ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. 
Harap Şehir İçmesi : Doğanşehir ilçesindeki bu içmenin suyu, idrar yolları hastalıkları ve böbrek rahatsızlıklarına iyi gelmektedir 
AV TURİZMİ 

Malatya'da kara avcılığının yanı sıra, Karakaya Baraj Gölünde su ürünlerinin yetiştirilmesi, balıkçılığın gelişmesini sağlamıştır. Kara avcılığı, keklik avına dayanır, ilin her bölgesinde dağlık ve meşelik kesimlerdeki kekliklerin bilinçsizce avlanması, bu hayvanın sayısında azalmaya yol açmıştır. Arapgir ve Pütürge ilçesinde yaban domuzu ve tavşan avlanması da yapılmaktadır. 
Su avcılığı için Fırat Nehri, Tohma Çayı ve Karakaya Baraj Gölü'nden yararlanılmaktadır. Söz konusu yerlerdeki avcılık, yöre insanına ekonomik katkı sağlamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder